30 Ocak 2015 Cuma

Sömestre ve Yaz Tatilleri bölgelere göre ayrılsın

Siz inat deyin ama biz "Niyet ettik, Şu Sömestre ve Yaz Tatillerini bölgelere göre ayırmaya." diyerek temcit pilavımızı tekrar huzurlarınıza sunarız...Bakalım ilanlara; Sömestre'de Uludağ gecelik 350 TL, ama sömestre'ye bir gün kala veya bir gün sonra 80, 90 TL. Öğrencilerin Yaz tatili başlar. Güneyde 5* otelin gecesi 200 TL, ama bir gün önce 60 TL. Tatil biter 40 TL. Sonra sorarız, neden Türkler Uludağ'da bir gece dağ oteli fiyatına 1 hafta konaklanan Bansko'da (Bulgaristan) kayarlar?


ÖSYM, LYS, LGS hatta KPSS. farketmez, Doğu hep sonuncudur. Ardından Güney gelir. Çünkü batı da okulda 160 - 170 gün ders (müfredat) görülürken, doğuda kış şartlarında 2 ay okullar kapalıdır. Doğu, batıya oranla neredeyse üçte bir daha az eğitim görür. Haziranda Güney kaynar okula giderken. Anadolu'da köyde ki talebe okulu olsa da ekim zamanı ailesine yardım eder. Karadeniz'de de Çay, Fındık toplarken.

İsviçre. 6 milyon nüfusu vardır. Yüz ölçümü Konya ovasından hallice.  Ama İsviçre'de sömestre ve yaz tatilleri malum sebeplerde ayrı ayrı dönemlerde değerlendirir. Almanya'da öyle, Fransa'da İtalya'da, Amerika v.s kısaca Dünyada da böyle.

Bizde ise 18 milyon orta öğrenim talebesi ve hatta Üniversiteler hep aynı gün Yaz ve Sömestre Tatiline çıkarlar, ve aynı gün Fiyatlar ve Kazalar tavan yapar. Oysa biz de dünyada ki diğer ülkeler gibi bölge ve tarihlere göre sömestre ve yaz tatillerini ayırabilirsek, iç turizmimizi %30-35 arttırabileceğiz. Acentalar ve oteller, daha uzun süreli kazanacak, fiyatlar ise daha makul rakamlara inecek. Sömestre tatili 15 günden 2 aya YA-YI-LA-CAK, yaz tatili ise 2,5 aydan 4, 4,5 aya yayılacak. Doğu ile batı arasında ki eğitimde fırsat eşitliği sağlanacak. Çünkü artık doğuda ki öğrenci de batıda ki arkadaşları kadar müfredat yani ders görecek.

Seyahat acentaları açısından bakarsak; %30-35 daha çok müşteri ve daha uzun süreli kazanç elde edecekler.

Otelciler açısından bakarsak; Tesisleri daha uzun süreli doluluk yaşayacak, daha çok kazanç sağlayacaklar. Olmayan Müşteri-Sabit gider kıskacından kurtulacaklar.Tüketiciler açısından bakarsak; Herkes "tatil hakkını" daha ucuza elde edebilecek. Esnaf açısından bakarsak, daha çok kazanç elde edecekler. Öğrenciler açısından bakarsak; Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasında ki eğitim süresi ve kalitesi farklılığı azalacak. Milli Eğitim Bakanlığı açısından bakarsak; Bir kez olmak üzere fazla mesai yapacaklar...

Bölgeler ve öngörülen tarihler;

Marmara ve özellikle İstanbul, turizm potansiyeli açısından çok yüksektir. Türkiye'de Seyahat eden kitlenin % 60'ı Marmara bölgesinin tüketicileridir. Bu nedenle mümkünse İstanbul'u da iki yakasına göre ayırmalıdır. Aşağıdaki örnekleme sadece 2011-2012 dönemi için pratik gösterimdir. SADECE ÖNERİDİR. Elbette bölgenin coğrafi durumu, hasat, ekim zamanları, Turizm bölgelerindeki illerin durumu bölge yetkililerce tekrar değerlendirilebilecektir.




Üniversite ve Liderlik toplantılarını İstanbul’da gerçekleştirecek

İstanbul’un önde gelen toplantı destinasyonu olarak konumunun sürdürülebilirliğini sağlamak için stratejiler Dünyanın önde gelen konferans, etkinlik ve destinasyon yönetimi firmalarının oluşturduğu INCON Grubu’nun yetkilileri, 9-11 Şubat 2015 tarihlerinde her sene düzenlenen Üniversite ve Liderlik toplantılarını İstanbul’da gerçekleştirecektir.

INCON lokal partneri DEKON ve INCON tercih edilen mekan tedarikçisi Haliç Kongre Merkezi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek bu organizasyon kapsamında, 10 Şubat 2015 tarihinde “INCON Sektör Semineri” düzenlenecektir.  Türkiye toplantı sektörü ve uluslararası toplantı sektörünün önde gelen isimlerinin ve değerli konuşmacıların bir araya geleceği INCON Sektör Semineri’nde, sektöre ilişkin gelişmeler, tercih edilen toplantı destinasyonlarından biri olan İstanbul’un konumunun sürdürülebilirliği için gereklilikler, destinasyonumuzun geleceğine yönelik ortak stratejilerin oluşturulması ve küresel tehditlerin destinasyona etkileri tartışılacaktır. Seminer, İsrail, Avusturalya ve Singapur’dan üst düzey konuşmacıların sunumlarını da kapsamaktadır.

Seminer;
En iyi uygulamaların paylaşımı ve toplantı sektöründeki meslektaşların uzun soluklu ilişkiler kurmasını,
Tedarikçilerin toplantı sektöründeki yapılanmalar, eğilimler ve değişimler hakkında bilgilendirilmesini,
İstanbul’un önde gelen toplantı destinasyonlarından biri olarak kalmasını sağlamak için global fikir liderleriyle yeni stratejilerin tartışılmasını hedeflemektedir.
Dünyanın önde gelen “Profesyonel Konferans Organizatörleri” ve “Konferans ve Etkinlik Yönetimi” firmalarının CEO’ları olan INCON partnerlerinin konuşmacı olarak yer alacağı Seminer, uzmanların hazırladığı sunumlar, moderatör eşliğinde gerçekleştirilecek yuvarlak masa ve panel tartışmalarını da kapsamaktadır.

Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Sayın Handan Boyce yaptığı açıklamada, “INCON Sektör Semineri’nin küresel tehditlerin toplantı sektörüne etkisinin tartışılabileceği önemli bir fırsat yaratacağı ve İstanbul’un önde gelen destinasyonlarından biri oluşunu sürdürülebilir kılan stratejileri değerlendirmek adına etkin bir platform sağlayacağını” belirtti.

Arinex Yönetici Ortağı ve INCON Eş Başkanı Sayın Roslyn McLeod, “İstanbul sürekli gelişen ve zenginleşen uluslararası bir şehir, Haliç Kongre Merkezi ise şehrin değerli bir parçası. INCON ortakları bu görkemli mekânı deneyimlemek için İstanbul’da bir araya gelmeye karar verdi. Sektörün önemli konularını tartışılacağı bu toplantıyı sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

Kurtalan Ekspres ve Moğollar ölümünün 16. yılında Barış Manço şarkıları söyleyecek

Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezinde  yapılacak anma gecesine şair yazar Sunay Akın ve Barış Manço’nun eşi Lale Manço konuşmacı olarak katılacak.Yediden yetmişe herkesin gönlünde yer eden ünlü sanatçı Barış Manço aramızdan ayrılışının 16. Yılında Kadıköy ‘de anılacak.


Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Halkbank ve Barış Manço Derneği’nin desteğiyle gerçekleşecek etkinlikler kapsamında Manço’nun  evi 31 Ocak gecesi saat 24.00’e kadar ziyarete açık olacak.


Moda  Yusuf  Kamil Paşa Sokak da bulunan Kadıköy Belediyesi Barış Manço Evi ücretsiz gezilebilecek.


BARIŞ İÇİN YEDİDEN YETMİŞE ŞARKILAR SÖYLENECEK
Kurtalan Ekspres ve Moğollar’ın Barış Manço anısına sahne alacağı konser ise 1 Şubat Pazar günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Barış Manço şarkılarının hep bir ağızdan seslendirileceği geceye Sunay Akın ve Lale Manço konuşmacı olarak katılacak.


Tarih : 1 Şubat 2015 Pazar
Saat :   20.00
YER :  CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ (CKM)
           

Şarabın büyülü dünyası İncirli Şaraphane’de

Şarabın büyülü dünyası İncirli Şaraphane’de özel Sevgililer Günü menüsüne caz vokal performansı ile şampanyalar ve pembe köpüklüler eşlik ediyor.


Kuruçeşme’de, eski bir şarap imalathanesinin restore ederek 700 çeşit şarabıyla Türkiye’nin en büyük kavına dönüşen İncirli Şaraphane, Sevgililer Gününü ‘Pink Love’ temasıyla karşılıyor. Dj Ayhan Korkmaz’a eşlik eden canlı vokal performansı, Sevgililer Günü özel lezzetleri ve bu lezzetlerle eşleştirilen gecenin içkileri ile romantik bir gece sizi bekliyor.Şaraba dair her şeyi bir arada bulabileceğiniz İncirli Şaraphane, Sevgililer Gününe özel menüsünü tadanlar arasından şanslı bir çifte bir İncirli Tadım Atölyesi hediye ediyor.

Türkiye’de ilk kez düzenlenecek

HERITAGE 2015 “Restorasyon, Arkeoloji ve Müzecilik Teknolojileri” Fuar ve Konferanslarına dünyayı etkileyen isimler katılıyor


HERITAGE 2015 Restorasyon, Arkeoloji ve Müzecilik Teknolojileri Fuarı ve Konferansları,
5-7 Şubat 2015 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenleniyor. Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan fuarda yapılacak konferansların teması “Yeni Perspektifler, Yeni Teknolojiler, Yeni Uygulamalar” olarak belirlendi.Arkeoloji ve restorasyonda yeni teknolojiler, onarım ve sergileme tekniklerini mercek altına alacak olan HERITAGE 2015,  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun destekleriyle düzenleniyor. Kültürel mirasla ilgili tüm sektörün buluşma noktası HERITAGE 2015, sosyal adalet ve kültürel paylaşımın güçlendirilmesi için müzelerin platform olarak kullanılması üzerine olan çalışmaları ile gündeme imzasını atan Kopenhang Müzesi eski direktörü Jette Sandahl, Arkeometri, inorganik ve organik ürünlerin restorasyonu uzmanı Vittorio Bresciani, İspanya’da müzecilikte devrim yapan Çek mimar Boris Micka, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından yılın en iyi müzesi seçilen Baksı Müzesinin kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, dünyada kültür varlıklarına yönelik destek sağlayan Kanada Lord Vakfı sergiler bölümü başkan yardımcısı Maria Piacente, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi- ICOMOS Kanada eski genel sekreteri Dinu Bumbaru ve dünya çapında işlere imza atan mimarımız Emre Arolat gibi isimleri ağırlayacak.


All Fuarcılık, Türkiye’de bir ilke daha imza atıyor. HERITAGE 2015 Restorasyon, Arkeoloji ve Müzecilik Teknolojileri Fuarı ve Konferansları ülkemizin tarih ve sanat varlıklarının korunması, saklanması ve geleceğe aktarılmasına yönelik çalışan kurumlar ile sektörle ilgili tedarikçilerin bir araya getirilmesini sağlamak üzere 5-7 Şubat 2015 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilecek. ALL Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akan’ın ev sahipliğinde, Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) Danışma Kurulu Başkanı Suay Aksoy ve Ahmet Yeşiltepe’nin katılımıyla düzenlenen ön basın toplantısında HERITAGE 2015 Fuarı hakkında bilgi verilmesinin yanı sıra güçlü konferanslar dizisi de vurgulandı.

Türkiye’de bir ilki temsil ediyor
Restorasyon, müzecilik ve arkeoloji sektörlerinin ilk kez bir arada ve önemli bir platformda buluşacağına dikkat çeken All Fuarcılık Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akan basın toplantısında, “Ülkemiz tarih konusunda büyük bir potansiyele sahip fakat sektörel gelişiminin henüz başında olması nedeniyle her üç konuda ne yazık ki ayrı birer fuara sahip olabilecek gücü ve oluşumu henüz bulunmuyor. Bu nedenle biz Türkiye’de bu üç sektörü bir araya getirip “Kültürel Miras” adı altında topladık. Böyle bir fuar ve konferans, Türkiye’de bir ilki temsil edecek.” dedi.

Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, "İletişim koşullarının hızla gelişmesine rağmen hala kültürel paylaşım konusunda ideal bir noktaya ulaşıldığını söyleyemeyiz. Kültürel demokrasiyi merkeze koyduğumuz andan itibaren insanın yaşamakta olduğu coğrafyanın her noktasına sanatı götürmek gerekiyor. Bu vesileyle götürdüğümüz bu potansiyel insanın katılımına açık bir ilişki boyutu sunmalıdır. Bu anlamda müzecilik önem kazanıyor. Ancak müzeciliği merkezi kentler bağlamında ele almak bu soruna yeterli yanıt değildir. Müzeciliğin yeni boyutu yaşam neredeyse orada olmak ve olduğu bölgedeki insanların ekonomik ve kültürel katılımlarını sağlamak olmalıdır. HERITAGE 2015 fuarı gibi çalışmalar bu doğrultuda bir bilinç oluşturma adımıdır ve değerlidir." diye belirtti.

Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) Danışma Kurulu Başkanı Suay Aksoy da, “Türkiye bugün müzecilik alanında büyük bir hamle içinde. HERITAGE 2015, doğru zamanda doğru bir girişimi gerçekleştiriyor. Arkeoloji, restorasyon ve müzecilik gibi birbirini besleyen  temel uzmanlıkların yerli ve yabancı temsilcilerini bir platformda buluşturuyor ve karşılıklı bilgi ve fikir alışverişi için bulunmaz bir fırsat yaratıyor. Etkinliğe bir fuarın eşlik etmesi de uygulamalı bir disiplin olan müzecilik için teknolojik gelişmelerin izlenmesi açısından son derece yararlı olacaktır.  HERITAGE 2015, duyulduğu andan itibaren müzecilik ve ilgili çevrelerde bir heyecan yarattı. Bu heyecanın önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini düşünüyorum.”dedi.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı –Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Marmara Belediyeler Birliği, ICOMOS Türkiye, Europa Nostra ve üniversitelerin destekleriyle düzenlenen organizasyonda, Türkiye’de ‘Kültürel Miras’ eğitimi-yönetimi, belgelemede yeni yöntemler, sergilemede ve teşhirde yeni araçlar, arkeolojide yeni teknikler, konservasyon ve restorasyon teknikleri, yeni uygulamalar ve müzecilik teknolojileri gibi ana başlıklar yer alıyor. HERITAGE 2015’de konferansların yanı sıra sergiler de yer alıyor. Moda tasarımcısı Hatice Gökçe’nin “Leather Age Anatolia” adlı fotoğraf sergisi organizasyonu renklendirecek.

Fuarın yanı sıra zengin bir konferanslar dizisi de programlandı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimler 9 konu başlığında sunum yapacak. Türkiye’de kültürel mirasın korunması, yaşatılması ve kamuoyuna sunulmasında bakanlık tarafından nasıl irdelendiğini ortaya koyacaklar. Vakıflar Genel Müdürlüğü de bir sergi ve 2 seminerle fuardaki yerini alacak. Dünyada kültür varlıklarına yönelik destek sağlayan Lord Vakfı, Europa Nostra ve Dünya Anıtlar ve Sitler Konseyi ICOMOS ve Dünya Müzeler Konseyi ICOM, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği de

HERITAGE 2015’e destek veren önemli kurum ve kuruşlar arasında yer alıyor.  Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Beşiktaş Belediyesi, İBB iştiraki BİMTAŞ, Orman ve Su İşleri Bakanlığı-Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve sektör temsilcisi firmalar stand katılımlarıyla HERITAGE 2015’de yer alıyorlar.

Dünyayı etkileyen isimler HERITAGE 2015’de olacak
HERITAGE 2015’de Türkiye’den ve dünyadan müzecilik, restorasyon ve arkeoloji çevrelerinin etkili isimleri konuk edilecek. Akademisyenler ve dünyaca ünlü isimlerce restorasyon, arkeoloji ve müzecilik alanında yeni akımlar, teknolojik yaklaşımlar gündemi belirleyecek.
Geleneksel olmayan akademik geçmişi ile müzecilik alanında şiirsel, psikolojik ve duygusal bir yaklaşımla müze çalışmalarını yorumlayan Jette Sandahl Heritage 2015’de olacak. Kopenhang Müzesi eski direktörü, Müzebilimci Jette Sandahl sosyal adalet, kültürel paylaşımın güçlendirilmesi için müzelerin platform olarak kullanılması üzerine yeni paradigmalar geliştiren çalışmaları ile gündeme imzasını atıyor.

Doğal afetler, silahlı çatışmalar ya da modern metropolün gelişimi gibi sıra dışı durumlar çerçevesinde kültürel mirası korumak konusuyla ilgilenen Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi ICOMOS Kanada eski genel sekreteri ve Montreal Miras Vakfı direktörü Dinu Bumbaru, mimarinin tüm alanlarını kapsayan çalışmaları ile dikkat çeken ICOMOS Yöresel Mimarlık Komitesi  Başkanı mimar Gisle Jakhelln ve dünyada kültür varlıklarına yönelik destek sağlayan ve ülkeler düzeyinde yardım yapan Kanada Lord Vakfı Sergiler Bölümü Başkan Yardımcısı Maria Piacente, konferansın beklenen isimlerinin başında geliyor.

Arkeometri, inorganik ve organik ürünlerin restorasyonu uzmanı Vittorio Bresciani, Türkiye’de ve dünyada iz bırakan projelere imza atan Emre Arolat, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ‘Yılın En İyi Müzesi’ ödüllü Baksı Müzesi’nin kurucusu Prof. Hüsamettin Koçan, gelişmekte olan teknolojileri kullanan medya tabanlı sahneografi, anlatı mekanları ve interaktif uygulamalar ajansı Tamschick Media+Space’in kurucusu Mark Tamschick ve uluslararası sergi tasarımı alanında lider olarak kabul edilen Atelier Brückner’in kreatif yönetmeni, sahneograf Prof.Dr. Uwe Brückner’ de konferansa konuşmacı olarak katılarak kendi alanlarındaki yeni perspektifler, teknolojiler ve uygulamaları ziyaretçiler ile paylaşacaklar.

Atina’dan Pire Sualtı Antik Çağlar Müzesi çalışmaları ile gündeme gelen arkeolog-sanat tarihçisi Marlen Mouliou, “Suriye’de Eski Eserlerin Koruması ve Konservasyonu ” tezi ile eğitimini tamamlayan Danimarka - Moesgaard Müzesi’nden konservatör Helle Strehle, ICOMOS Türkiye’den Prof. Dr. Can Binan, Dr. Gülsün Tanyeli, Europa Nostra Türkiye adına Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy, Yrd. Do. Dr. Alessandra Ricci ve arkeoloji konusunda Prof.Dr. Mehmet Özdoğan, Prof. Dr. Mahmut Drahor, Nezih Başgelen,  “Taşınır Vakıf Kültürel Mirası” konusunda Suzan Bayraktaroğlu, Erupo Nostra 2012 ödüllü “Milet İlyas Bey” projesi ile mimar Cengiz Kabaoğlu, “Müzeler için Dijital İletişim Stratejileri” konusunda Elif Ç. Artan ve Elif Koçak etkinliğin diğer konuşmacıları arasında yer alıyor.
www.expoheritage.com

İdea Teknoloji Çözümleri’nin Yenilikçi Uygulamasına TESİD’den Ödül

Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketlerinden İdea Teknoloji Çözümleri, geliştirdiği VisionPlus Today Uygulaması ile TESİD’in Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri kapsamında, KOBİ dalında “Ürün Geliştirme Süreci” ödülüne hak kazandı.


TESİD ( Türk Elektronik Sanayicileri Derneği ) tarafından bu yıl 13.sü düzenlenen Yenilikçilik ve Yaratıcılık ödülleri, 27 Ocak 2015 tarihinde, Işık Üniversitesi Maslak Kampüsü’nde gerçekleşen bir törenle sahiplerini buldu.Bilişim sektörünün yenilikçi firmalarından İdea Teknoloji Çözümleri, geliştirdiği VisionPlusTODAY Uygulaması ile TESİD Yenilikçilik Yaratıcılık Ödülleri kapsamında, KOBİ kategorisinde, “ Ürün Geliştirme Süreci” ödülüne hak kazandı. İdea Teknoloji Çözümleri Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen VisionPlus TODAY uygulaması, kurumların, satış ve dağıtım süreçlerinde, rota optimizasyonu gerçekleştirmelerini sağlıyor. Böylelikle kurumlar bu süreçlerdeki verimliliklerini artırarak, maliyet tasarrufu sağlıyorlar.


“Yazılım Sektörü Ar-Ge İle Büyüyecek”
Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen uygulamanın TESİD tarafından ödüle layık görülmesinin kendilerini gururlandırdığını belirten İdea Teknoloji Çözümleri Yönetici Ortağı Bahadır Onay konuya ilişkin şunları söyledi: “İdea Teknoloji Çözümleri, 13.01.2014 tarihinde 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan "Türkiye'deki Yetkili Ar-Ge Merkezi Belgesi" iznini almaya hak kazanan 151. firma. Firmamızın Ar-Ge Departmanı’nda 80’e yakın Ar-Ge mühendisi istihdam ediyoruz. Hali hazırda yürüyen projelere baktığımızda 10’a yakın üniversite-sanayi işbirliği destekli Ar-Ge projemiz var. Üniversite-sanayii işbirliği bağlamında Türkiye’nin önde gelen firmalarından biriyiz.

 Ar-Ge’nin özellikle yurt dışına yazılım ve çözüm satışında bize sağladığı avantajlar var. Ar-Ge, ürünlerinizi farklılaştırdığınız, teknik özellikleri zenginleştirdiğiniz bir süreç. Ülkemizde yazılım sektörünün Ar-Ge ile büyüyeceğine inanıyorum. Devlet tarafından verilen Ar-Ge teşvikleri de hem ülkemizde yerli yazılım kullanımını artıracak hem de yazılım ihracatına önemli katkılar sağlayacaktır. “

“2015 yılında Ar-Ge’ye ayırdığımız kaynağı  %15 oranında artırmayı planlıyoruz.”
“VisionPlus, İdea Teknoloji Çözümleri’nin yazılım ekibi tarafından geliştirilen, kurumların iş süreçlerindeki verimliliğini artıran bir uygulama. Türkiye’de çok önemli kurumlar tarafından kullanılıyor. TESİD tarafından ödüle layık görülen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen VisionPlus TODAY uygulaması ise kurumların, satış ve dağıtım süreçlerinde rota optimizasyonu yaparak, operasyonlarını daha verimli yürütmelerini sağlıyor. Dünyadaki rota optimizasyonu yapan uygulamalara baktığımızda, var olan ürünler kargo dağıtımı gibi genellikle sadece mesafeye dayanan çözümler sunuyor. VisionPlus TODAY uygulamasına ise mesafe ölçümünün yanı sıra karlılık ve satış hedefi gibi parametler de dahil edilmiştir. Bu parametreler, dağıtıcıların satış noktalarına hangi sıklıkta ve sırayla uğrayacaklarını belirleyerek kaynak planlamasının en verimli şekilde gerçekleşmesini sağlıyor. Önümüzdeki dönemlerde de kurumlara hem operasyonel avantajlar hem de verimlilik sağlayan katma değerli uygulamalar geliştirmeye devam edeceğiz.  2015 yılı içerisinde Ar-Ge’ye ayırdığımız kaynağı üniversitelerimizle işbirliği içinde %15 oranında artırmayı planlıyoruz. ”

Evli Kadinlarin Kizlik Zari Dikimine İlgisi Artiyor

 Hymen ilişki, muayene, bisiklete binme, bacakları çok açmayı gerektiren bale gibi aktiviteler, kaza ve travma sonrasında yırtılabilir ya da zedelenebiliyor.Kızlık zarı diktirme, son yıllarda evli kadınların eşlerine yaptığı en ilginç sürprizlerden birisi Türkiye ve diğer Orta Doğu ülkelerinde önemli bir tabu sayılan kızlık zarı için binlerce kadın jinekologların kapısını çalıyor. Toplum baskısının yanı sıra, bazı evil çiftler ilk gece heyecanını yeniden yaşayabilmek adına da kızlık zarı dikimi için jinekologlara başvuruyor. Bütün toplumlarda değişik derecelerde sosyolojik öneme sahip olan kızlık zarı tıbbi literatürde Hymen (himen) olarak adlandırılıyor. ‘’Hymen’’ Yunan mitolojisinde Evlilik Tanrısının ismidir. Kızlık zarının anatomik ve fizyolojik açıdan bilinen bir görevi olmamakla beraber genital enfeksiyonlara karşı koruyucu bir işlevi olduğu düşünülüyor.


İnsanoğlunun tarihsel gelişimi süresince pek çok toplum hymeni saflığın ve el değmemişliğin yani bekaretin sembolü olarak görmüştür. Hymen ilişki, muayene, bisiklete binme, bacakları çok açmayı gerektiren bale gibi aktiviteler, kaza ve travma sonrasında yırtılabilir ya da zedelenebiliyor. Yırtılma esnasında bir miktar kanama gelmesi beklenir ancak her zaman kanama olmaz bu da bizim gibi toplumlarda önemli sorunlara yol açıyor. Töre cinayetleri, bakire olmadığı anlaşılan kadınlara uygulanan şiddet bunların başta gelen örneklerini oluşturuyor. Gelişen teknoloji ile bu durumun önüne geçmek artık mümkün kılınıyor.


Mesleğinde 30 yılı geride bırakan kadın hastalıkları ve kadın doğum uzmanı Jinekolog Op. Dr. Faruk Demir konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Op. Dr. Faruk Demir : ‘’Kızlık zarı tamir edilebilir ve bu işleme himenoplasti (hymenoplasty) ya da hymenorraphy adı verilir. Bunun için ne zaman ya da kaç defa ilişki olduğu önemli değildir. Doğum yapmış kadınlarda bile kızlık zarı tamir edilebilir. Ancak kızlık zarı tamirinde kanama olması %100 garanti edilemez. Vajina duvarından alınan parçalar ile yeni bir hymen yapılabilir. Bu durum bizim toplumumuz gibi bekaret nedeni ile cinayetlerin yaygın olarak görüldüğü toplumlarda zaman zaman hayat kurtarıcı olabilmektedir. Açıkçası hymen onarımı talep eden kadınlar buna yaşadıkları toplumsal çevreye bağlı olarak sosyal statülerini, mutluluklarını hatta yaşamlarını devam ettirebilmek için gerek duyduklarını belirtmektedirler. 1996 yılında Lancet dergisinde yayınlanan bir makalede himenoplastinin Mısır'da ilk gece cinayetlerini %80 oranında azalttığı ileri sürülmektedir.’’ dedi.


Geçici ve kalıcı (flep) olmak üzere iki şekilde himenoplasti yöntemi bulunuyor. Geçici yöntem ilişkiden 2-3 gün önce yapılıp ortalama 10-15 dakika sürüyor. Kalıcı yöntem olan flep yöntemi daha uzun bir ameliyat ve ortalama 30 ila 40 dakika arası sürüyor.Kızlık zarı onarımı kadın doğum uzmanları veya plastik cerrahlar tarafından yapılabiliyor. Bu işlem sterilize muayenehane şartlarında veya hastanede uygulanabiliyor. Operasyon sonrası ilk bir hafta önemli sayılıyor. Bu dönemde hasta normal yaşantısına dönebilir, çalışabilir ancak denize, havuza girmemeli spor yapmamalı veya bacağını aşırı açmasını gerektirecek hareketlerden uzak durmalıdır. Bir hafta sonra hasta kontrole çağırılıp herhangi bir problem olup olmadığı tespit ediliyor. Sorun olmadığı anlaşıldığında hasta normal hayatına geri dönüyor. Ayrıntılı bilgi: http://www.jinekologfarukdemir.com/

Ace Of M.I.C.E. Exhıbıtıon 2015- Kongre, Toplantı Ve Etkinlik Sektörü Fuarı Sizleri Bekliyor!

26-28 Şubat tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan  kongre, toplantı ve etkinlik sektörü fuarı “ACE of M.I.C.E Exhibition”; fuar süresince düzenlenecek network parti, ödül töreni, panel ve seminerlere ev sahipliği yapacak. Fuar aynı zamanda sektörün ulusal ve uluslararası ölçekteki duayen isimlerini katılımcılarla buluşturacak.


İlki 2014 yılında düzenlenen; ulusal ve uluslararası MICE profesyonellerini aynı çatı altında toplayan “ACE of M.I.C.E. Exhibition”; toplantı, kongre ve etkinlik sektörünün lider organizasyonu olarak biliniyor. 3 gün boyunca B2B görüşmelerin yer alacağı fuarda içerik olarak birbirinden zengin sempozyum, konferans ve network aktiviteleri düzenlenecek.  3. ACE of M.I.C.E. Ödül Töreni ise, fuarın 2. günü olan 27 Şubat akşamı 3.000 sektör profesyonelinin katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde görkemli bir şekilde  gerçekleşecek. Toplantı Yönetim Firmaları, Toplantı Destek Firmaları, Oteller ve Etkinlikler olmak üzere dört kategoride, toplam 23 dalda dağıtılan ödüllerin kazananları 19 Aralık’ta 91 Jüri heyetinin katılımıyla gerçekleşen Finalistler Toplantısı’nda belirlendi.


ACE of M.I.C.E. Exhibition;  kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün profesyonellerini, kurumsal firmaların pazarlama, etkinlik, iletişim ve satın alma yöneticileri, ürün ve marka müdürleri ve dernek - federasyon yöneticilerini bir araya getirecek.Fuarın ilk yılı olan 2014 senesinde 9.856 ziyaretçi (1.053 uluslararası, 8803 yerli) ağırlayan ACE of M.I.C.E. Exhibition; Türkiye, Kuzey ve Latin Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinden toplamda 579 Hosted Buyer ağırlamış ve fuar kapsamında toplamda 3.725 B2B görüşme gerçekleşmişti.


ACE of M.I.C.E. Exhibition 2015’de Sizleri Neler Bekliyor?
12.000 üzerinde profesyonel ziyaretçi
800 Hosted Buyer (300 yabancı ve 500 yerli) ile B2B görüşme yapma fırsatı
Birbirinden renkli network aktiviteleri
Network Parti (26 Şubat 2015 Akşamı, Mekan: Volkswagen Arena)
3. ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödül Töreni (27 Şubat Akşamı, Mekan: Haliç Kongre Merkezi)
Türkiye ve dünyadan konusunun uzmanı değerli konuşmacıların katılımıyla zengin panel ve konferanslar
ACE of M.I.C.E. Exhibition 2015, sektörün öne çıkan başarılı yöneticileri ile alanlarında isim yapmış uzmanlarını aynı platformda buluşturarak karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmaları ve deneyimlerini aktarmaları için önemli bir fırsat sunacak.
ACE of M.I.C.E. Exhibition 2015’de 2015 Yenilikler!
MICE Talks  (26 – 27 Şubat 2015)
Telekomünikasyondan otomotive, hızlı tüketimden kozmetiğe, medyadan teknolojiye kadar oldukça geniş bir sektörel yelpazede etkinlik başarı öykülerinin konuşulacağı MICE Talks, Türkiye’nin birbirinden değerli lider markalarını ve aynı zamanda uluslararası markaları programda ağırlayacak. Katılımcılar markaların etkinlik başarı öykülerini dinleyerek oldukça geniş bir knowhow erişimine sahip olacak. MICE Talks etkinliğinde Microsoft Hindistan’ın Strateji ve Pazarlama Direktörü Ruchi Agagrwal konuşmacı olarak yer alacak. MICE Talks kapsamında ayrıca önemli kurumsal markaların etkinlik yöneticileri deneyimlerini katılımcılarla paylaşacak.
Associations & Medical Meetings Day (27 Şubat 2015)
İlaç sektöründe faaliyet gösteren dernek ve şirket yöneticilerini bir araya getiren Associations & Medical Meetings Day'de 'Tıp Kongrelerinin Geleceği', 'Yeni Mevzuat Doğrultusunda Kongre Destekleri Nasıl Olmalı?'  'Future Trends & Hibrit Toplantılar', 'Uluslararası Kongreleri Türkiye'ye Getirmek' , 'İlaç Endüstrisinde Etkinlik Yönetimi' konuları ele alınacak. Seminer süresince, sağlık sektöründe uygulamaya konulan yeni düzenlemeler, yeni mevzuata uygun etkinlik ve kongre uygulamaları, ilaç endüstrisinde etkinlik yönetimi, uluslararası kongrelerin Türkiye’de düzenlenmesi gibi çeşitli konularda paneller düzenlenerek sektörün ileri gelen isimleriyle görüş alışverişinde bulunulacak ve gelecek uygulamalara yönelik yol haritaları belirlenecek.
International Live Event Safety Symposium (ILESS) / 26-27-28 Şubat 2015)
Event Safety Alliance ve TESDER işbirliği ile ilk kez gerçekleştirilecek olan “1st International Live Event Safety Symposium” ACE of M.I.C.E. Exhibition 2015 ev sahipliğinde 26-27-28 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleşecek. Türkiye etkinlik ve eğlence sektörü dernekleri ESA ve TESDER önderliğinde 3 gün sürecek seminerde etkinlik ve eğlence sektörünün mevcut durumu değerlendirilecek. Ayrıca sektörün kurumsal bir kimliğe ulaşması için yapılması gerekenler, yapısal ve mevzuata yönelik çalışmalar ele alınacak.
Üniversite Öğrencileri Sektörle Buluşuyor (28 Şubat 2015)
MICE Sektöründe Millennial Kuşağın Yer Alması ve Buna Uygun Yönetim Sistemlerinin Geliştirilmesi                                                                                                                                          Üniversitelerin Turizm ve Pazarlama İletişimi fakülteleri öğrenci ve öğretim görevlilerinin sektör duayenleri ile bir araya geleceği interaktif söyleşiler fuara renk katacak. Etkinlikte, gençlerin MICE sektörü ile tanışması ve bu alanda kariyer yapmak isteyen gençlerin sektöre ilişkin ilk ağızdan bilgi almaları hedefleniyor.
>>>AME 2015 hakkında ayrıntılı bilgi için www.ameistanbul.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Sevgililer Günü'ne özel romantik tatil seçenekleri

Barselona, Paris ve Roma’da sevgilinizle gözlerden uzak, unutulmaz bir aşk kaçamağına ne dersiniz?
MetGlobal bünyesinde faaliyet gösteren tur operatörü Tatil.com, 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel tatil fırsatlarıyla hayalinizdeki 14 Şubat tatilini gerçeğe dönüştürüyor. Avrupa'nın en büyüleyici üç ülkesine düzenlediği kampanya dahilindeki 3 gece-4 günlük ve bir haftalık farklı turlar, sevgisini farklı şekillerde dile getirmek ve aşkını tazelemek isteyen çiftlere benzersiz anlar vadediyor.


Kış döneminde Paris
Sevgilinize özel olduğunu hissettirecek bu Paris turunda hem romantizmi sonuna kadar yaşayacak hem de eğlenmek ve şehrin bohem yüzünü keşfetmek için bolca zaman bulacaksınız. Panoramik şehir turlarıyla başlayan Paris günlerinin sevgililere özel en güzel bölümü, ekstra olarak alınabilen yarım günlük Romantik Paris gezisi. Kiliseler, Yahudi Mahallesi, Vosges Meydanı ve ünlü Marais bölgesinde başlayan gezi, Paris'in kalbindeki Cite Adası'na ve muhteşem oyuncu Juliette Binoche'un Köprüüstü Aşıkları adlı romantik filmine konu olan Pont-Neuf Köprüsü'ne uzanıyor. Bu turda aşkınızın sembolü olan dilek kilitlerinizi köprüye asabilir, ardından şehrin merkezindeki en küçük adalardan biri olan St. Louise'i de katarak, Paris'in şiirlere ve şarkılara konu olmuş cadde ve meydanlarında uzun bir yürüyüşe çıkabilirsiniz.


Lezzetli Fransız yemeklerinin ve canlı müziğin tadını çıkarabileceğiniz Saint Michel Taverna turu, şehri tepeden seyreden Eiffel Kulesi'nde ve Seine Nehri üzerinde yeniden ilan-ı aşk edebileceğiniz Paris İkonları ve Seine Nehri turu ve şampanyalar eşliğinde 60 yıldır Paris gecelerinin en görkemli kabarelerinden birine şahitlik edebileceğiniz Paris by Night ve Lido Show turunu ise ekstra turlar olarak ayrıca alabileceksiniz.

Hareket tarihi 12 Şubat olan tur, 414 avrodan başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor.

Flamenko ritminde Barselona
Sevgilinizle hareketli ve renkli bir 14 Şubat geçirmek için Avrupa'da daha iyi bir yer bulamazsınız. Çünkü 3 gece-4 günlük bu tur sizi hem ateşli Flamenko danslarının tutkulu dünyasına hem de geleneksel İspanyol kültürünün derinliklerine davet ediyor.

Panoromik şehir turlarıyla başlayan Barselona günleri, ekstra düzenlenen Akdeniz ezgilerinin coşkusunu taşıyan Flamenko Gecesi turu, Ortaçağ'dan kalma mimari yapıları ve ünlü ressam Dali'nin dünyaya geldiği kasabayı kapsayan Gerona & Figueras turu ve La Rocca Village Outlet alışveriş turlarıyla devam ediyor. Vergi sistemi olmadığı için alışveriş cenneti olarak kabul edilen, pek çok elektronik eşya ve parfümün ucuza alınabileceği Pirene Dağları'nın zirvesindeki küçük prenslik Andorra da, Barcelona'nın Sümela’sı olarak bilinen Montserrat'ın muhteşem Akdeniz manzarası ve köylülerin elinden çıkan yerel lezzetler ile birlikte ekstra tur kapsamında gezilebiliyor.

Hareket tarihi 12 Şubat olan tur, 249 avrodan başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor.

Âşıklar şehri Roma
7 gün-8 gecelik Büyük İtalya turu ise, Cenova, Venedik, Floransa, Roma ve Napoli'yi kapsıyor ve âşıkları Portofino'dan Milano'ya, Bologna'dan Pisa ve Pompei'ye götürerek, geçmişten günümüze yüzyıllar boyunca aşkın nelere kadir olduğunu, binalar, sokaklar ve efsaneler üzerinden çiftlere gösteriyor.

Sevgililer için turun en keyifli rotalarından biri Portofino. İtalya'nın Akdeniz Kıyı Şeridi'nde bulunan ve aşk şarkılarına konu olmuş şehirlerden Portofino, rengârenk balıkçı köyleri ve çakıllı kumsallarıyla aşkını en doğal haliyle yaşamak isteyenleri bekliyor. Büyülü şehir, dükkânları, restoranları, birbirinden lüks otelleri ve pastel renkli evleriyle, İtalya'nın en güzel manzaralarını hafızanıza kazıyacak.

Turun geri kalanında Âşıklar Şehri Venedik, dünyanın en göz kamaştırıcı başkentlerinden biri olan Roma ve modern sokaklarıyla dikkat çeken Floransa'ya, Vezüv Yanardağı'nın yıkıcı etkilerine karşı bugün tüm canlılığıyla hala ayakta kalan Pompei antik kenti eşlik edecek.

Hareket tarihi 14 Şubat olan tur, tüm ekstra turlar ve çevre gezileri dahil 499 avrodan başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor.

Aşkın Reçetesi Menüsü

Aşk bir Mucizedir diyen Ramada Plaza İstanbul City Center Otel Sevgililer gününde, Siz değerli misafirlerine Konaklamalı ve Konaklamasız olarak iki ayrı seçenek sunuyor. Aşkın Reçetesi Menüsü, Limitsiz yerli İçki Dj Müzik ve Trio Performansını  yer alıyor. İki kişi için KDV dahil 300 TL

Konaklamalı Pakette, Çift kişilik konaklama,Aşkın Reçetesi Menüsü ,Limitsiz yerli içki, Dj Müzik & Trio performansı ve Açık büfe kahvaltı ile, İki kişi için KDV dahil 520 TL

Aşkın Reçetesi  Menüsü
Somon ve avakadonun aşkı, taze dereotu ve chıves ile lezzetlendirilmiş chutney
Ateşli fırında kızarmış arpacık soğan ve Sezar sosu ile Şampanyalı sosun tutkusuyla, 5 peynir doldurulmuş ravyoli; adaçayı sos ile Tropikal meyveli ‘’Granita’’ ile ‘’Tarragonun’’ flörtü
Bordo şarabının cazibesiyle pişmiş Kuzu konfit; taze patates dilimleri ve sebze mücveri yatağında
Çikolata parçaları ile doldurulmuş ‘’Aşkın’’ pastası Kalpli Petit Fours
Çay ve KahveLimitsiz yerli içki & tatlınızın yanında, bir kadeh şampanya

Fiyatlarını Euro’ya Göre Ayarlayan Turizmciler Endişeli

Turizmcinin kâbusu: 1 Euro=1 dolar
Euro kurundaki hızlı düşüş, fiyatlarını Euro’ya göre ayarlayan turizmcileri endişelendirdi


 TUROB Başkanı Timur Bayındır “Euro’daki gerileme yüzünden gelirlerimiz epeyce düşecek gibi görünüyor. 1€=1$ olasılığı bizleri oldukça ürkütüyor” dedi.Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, turizm açısından en önemli para birimi konumundaki Euro’da son günlerde hızlanan düşüşün sektörde kaygı yarattığını söyledi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Başkan Timur Bayındır “Türkiye’nin turizmde ana pazarları Avrupa ülkeleri. Yıllar önce Avrupalı misafirlerimiz için fiyatlarımızı Euro’ya çevirdik. Şimdi, her şeyin fiyatı yükselirken, Euro’daki bu gerileme dikkate alındığında gelirlerimiz de epeyce düşecek gibi görünüyor. Euro’nun, dolarla eşitlenmesi, yani 1€=1$ olasılığı bizleri oldukça ürkütüyor” diye konuştu.


ÖDEMELERDE ZORLANMA OLABİLİR
“Bu durumda önceden yapılan planlamalar gereği bazı işletmelerin vergi, harç, maaş gibi ödemelerde oldukça zorlanabileceğini düşünüyoruz” diyen Bayındır, bu nedenle işletmelerin revize planlamalarında bu konuyu göz ardı etmemesi gerektiğini ifade etti. Bayındır, konuyla ilgili alınabilecek tedbir ve önlemleri  sektör olarak yapacakları bir toplantıyla masaya yatıracaklarını da dile getirdi. Bayındır, şunları söyledi: “Dünya ekonomisindeki gelişmeler her zaman olduğu gibi fırsat ve tehditleri beraberinde getirecektir. Tehditlere önceden alınacak tedbirlerde göğüs germek mümkün. Özellikle hükümetin olumsuz noktalarda alacağı tedbirler bizim de pozisyon almamıza yardımcı olacaktır. Netice olarak, turist sayısındaki istikrarı korumamız için kamu tarafından sektörümüzün ülke ekonomisindeki önemi, istihdama katkısı ve yarattığı iş hacmi de göz önünde tutularak gerekli adımların atılmasını bekliyoruz.”

ANY İSTANBUL’DA SIMSICAK BİR SEVGİLİLER GÜNÜ!

Arnavutköy’e “Corner Pub” anlayışıyla yepyeni bir soluk getiren Any İstanbul, sıcacık atmosferi ve leziz tatları ile Sevgililer Günü’nü sizin için daha özel bir hale getiriyor!


Keyifli atmosferi, güler yüzlü ekibi ve lezzetli yemek seçenekleriyle Arnavutköy’e bambaşka bir hava katan Any İstanbul, Sevgililer Günü ruhunu en samimi haliyle sizlere yaşatıyor.


Any İstanbul, sevgi dolu atmosferinde şefin sihirli dokunuşlarıyla hazırlayacağı lezzetler ile damaklarınızda eşsiz bir tat bırakacak! Kum midyeli ve jumbo karidesli linguini yanında Sevgililer Günü için özel olarak hazırlanan nefis kokteyl aşkınıza eşlik ederken, Any İstanbul’ da Sevgililer Günü, kendiniz ve sevdiğiniz için unutulmaz olacak…

28 Ocak 2015 Çarşamba

TEKNOLOJİ KABUSUNUZ OLMASIN

Gün geçtikçe artan göz rahatsızlıklarını tetikleyen faktörler arasında ne yazık ki teknoloji geliyor. Veni Vidi Göz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu günün büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçirmek zorunda kalan ofis çalışanlarının gözlerini bilgisayarın olumsuz etkilerinden nasıl koruyacaklarına dair önemli açıklamalarda bulunuyor.


Teknoloji artık hayatın vazgeçilmezlerinden biri oldu. Sosyal ve iş yaşamında büyük kolaylıklar sağlayan teknolojinin ne yazık ki sağlık üzerinde birçok olumsuz etkileri bulunuyor. Özellikle ofis çalışanlarının olmazsa olmazı bilgisayarlar, göz sağlığını ciddi oranda tehdit ediyor. Öyle ki bilgisayara yanlış şekilde bakmak, hatta ofisin yanlış aydınlatılması bile gözde kalıcı hasarlara sebep olabiliyor. Göz rahatsızlıklarının görülme sıklığının her geçen gün daha da arttığını belirten Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu, “Bilgisayar başında geçirilen sürenin uzaması ve ofis içinde karşılaşılan olumsuz etkenler kalıcı göz hasarlarına davetiye çıkartabiliyor.” derken, en sık karşılaşılan sorunların başında ise göz kuruluğu, gözlerde yanma, görmede bulanıklık, göz kızarıklığı, ışığa karşı hassasiyet gibi sağlık problemlerinin geldiğini belirtiyor.

Bilgisayar başında bunlara dikkat edin!
Çoğu zaman dikkate alınmayan baş ağrılarının da göz problemlerinden kaynaklanabileceğini belirten Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu, ofis çalışanlarına şu uyarılarda bulunuyor:

1- Belirli periyodlarda mutlaka uzman bir hekim tarafından göz muayenesinden geçilmeli ve her yıl, göz muayenesi tekrarlanmalıdır.
2- Aydınlatma göz sağlığı için çok önemlidir. Bu yüzden ofislerin aşırı parlak şekilde aydınlatılmamaları gerekir. Mümkünse monitör, pencerenin yan tarafından konumlandırılmalıdır.
3- LCD ekranlar, gözleri daha az yorar ve genellikle yansıma engelleyici yüzeyleri olur. Bu sebeple monitörün LCD ekranla değiştirilmesinde yarar vardır.
4- Bilgisayar ekranının parlaklığı ve kontrastı doğru ayarlanmalıdır. Ekranın parlaklığı, ofisin aydınlatmasıyla hemen hemen eşit olmalıdır.
5- Göz kuruluğuna karşı önlem almak için göz kırpmak çok önemlidir. 20 dakikada bir gözleri yavaşça kapatıp açmak ve gün içerisinde bu işlemi 10 kez yapmak çok önemlidir. Çünkü bu şekilde gözler nemli kalabilir.
6- Sürekli bilgisayar ekranına bakmak, odaklanma problemi yaratır.  Bunu önlemek için her 20 dakikada bir ekrana değil, oda içindeki en uzak nesneye belli bir süre bakmak gerekir. Uzağa bakmak, göz içindeki odaklanma kaslarını rahatlatarak yorgunluğu azaltır.
7- Bilgisayar kullanırken sandalyeye doğru şekilde oturmak bile göz sağlığını önemli ölçüde etkiliyor. Bilgisayar yaklaşık 50-60 cm uzaklıkta ve göz seviyesinin biraz aşağısında konumlandırılmalıdır.
8- Bilgisayar başında rahatça çalışabilmek için kişinin kendisine uygun numaralı bir bilgisayar gözlüğü kullanması oldukça faydalıdır. Bu özel bir gözlük türü olduğundan, özellikle araba kullanırken takılmamasına dikkat edilmelidir.

80 ülkeye ihraç edilen Yeni Fiat Doblò çok özel bir projeyle Avrupa ve Amerika’daki otomobilseverlerle buluşuyor

Yeni Fiat Doblò Bursa’dan ABD’ye 6.500 kilometre yol kat ederken, Avrupa ve Amerika’da izleyeceği rotada otomobilseverlerle bir araya geliyor. Seyahatin tüm detayları www.dobloamerikaya.com’dan takip edilebiliyor.


Tofaş’ın Bursa fabrikasında üretilip dünyada yaklaşık 80 ülkeye ihraç edilen Yeni Fiat Doblò çok özel bir projeyle Avrupa ve Amerika’daki otomobilseverlerle buluşuyor. Bursa’dan yola çıkan Yeni Fiat Doblò, karayoluyla Avrupa’da 7 şehir ve ABD’de 7 eyaleti ziyaret ederek, Fiat Chrysler Automobiles’in (FCA) Detroit- Auburn Hills’deki merkezine ulaşacak. AutoBest Jüri Üyesi, deneyimli gazeteci Okan Altan tarafından gerçekleştirilen seyahatte, Yeni Fiat Doblò toplam 6.500 kilometre yol kat edecek.


ABD ve Kanada pazarlarında RAM markası altında ProMaster City ismiyle satışa sunulan aracın yolculuğu boyunca geçtiği şehirlerden izlenimler, FCA Italy SpA’in Londra’daki merkezinden detaylar ile Okan Altan’ın yol boyunca gerçekleştirdiği röportajlar www.dobloamerikaya.com adresindeki web sitesinden otomobil tutkunları ve seyahat meraklılarıyla paylaşılıyor. Web sitesinde ayrıca Yeni Fiat Doblò’nun ziyaret ettiği şehirler tanıtılırken, gezilecek yerler, tarihi mekanlar ve çeşitli lezzet durakları hakkında da bilgiler veriliyor.

19 Ocak tarihinde Bursa’daki Tofaş fabrikasından yola çıkan Doblò, Avrupa’da Türkiye dahil 7 günde 7 ülke gezecek ve sırasıyla Belgrad, Zagrep, Lübyana, Torino ve Paris’ten geçerek Londra’ya ulaşacak. 7 günde 4.000 km yol yapacak Fiat Doblò, Londra’dan denizyoluyla ABD’ye ulaşacak. ABD’de ise Baltimore, Washington, Atlantic City, New York, Pittsburgh, Cleveland’ı ziyaret edecek olan PromasterCity, Amerika kıtasında da 2.500 kilometre yol kat edip son olarak Detroit’teki FCA Genel Merkezi’ne varacak.


“Doblo Amerika’ya” projesiyle ilgili bilgi veren Fiat Pazarlama Müdürü Özgür Süslü, “Bildiğiniz gibi, hafif ticari araç pazarının en çok tercih edilen modeli Fiat Doblò’yu yenileyerek, RAM markası altında PromasterCity adıyla otomotivin kalbi ABD’ye ihraç etmeye başladık. Şubat ayının başında uluslararası basın test sürüşü gerçekleştirilecek olanYeni Fiat Doblò da eş zamanlı olarak Türkiye ile birlikte Avrupa pazarında satışa sunulacak. Doblò’yu ihraç edileceği pazarlarda daha yakından tanıtmak, dünya çapında eriştiği başarısının altını çizmek ve bir anlamda gücü ve dayanıklılığını ortaya koymak amacıyla, Bursa’dan ABD’ye yolculuğunu sembolize eden bu projeyi geliştirdik. Yeni Fiat Doblò, değerli gazeteci Okan Altan’ın deneyimiyle farklı iklim koşullarında Avrupa ve Amerika’da toplan 6.500 kilometre yol kat ederek, varış noktası olan FCA’in Detroit’teki merkezine ulaşacak. Projeye özel hazırladığımız www.dobloamerikaya.com web sitesinden takip edilen Yeni Fiat Doblò’nun yol hikâyesinin, otomobil ve seyahatseverlerin büyük ilgisini çekeceğini inanıyoruz.” dedi.

Türkiye Satranç Federasyonu iş birliği ile Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası yarışması

24 – 30 Ocak 2015 tarihleri arasında, Türkiye Satranç Federasyonu iş birliği ile Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası yarışması;  310.000 M2 lik bahçe içerisinde 2008 yılı itibariyle hizmet sektöründe yerini alan ve 1315 oda ile Akdeniz’in en yüksek yatak kapasiteli oteli unvanına sahip,  4 Profesyonel futbol sahası, ITF standartlarına uygun 30 adet toprak zemin tenis kortu, 2000 kişilik balo salonu, 1175 M2 giriş fuaye, 1300 M2 üst fuaye ile toplamda 9500 M2 lik ferah alanları, kongre stand ve kayıt alma alanı ile 30 adet çok amaçlı toplantı salonları ile kongre merkezi oteli olan Starlight Convention Center Thalasso and Spa otelimiz de gerçekleşmektedir.


Türkiye İş bankası ana sponsorluğunda 1991 yılından bu yana gerçekleşen ve 65 farklı ilden 1559 sporcunun katılımı ile devam eden turnuvanın final maçı 30 Ocak günü yapılacak olup, Türkiye şampiyonu  belirlenecektir.


Starlight Convention Center Thalasso and Spa otel olarak bu değerli turnuvaya ev sahipliği yapıyor olmanın keyfini siz değerli basın mensubu arkadaşlarımız ile paylaşır, olası haberleriniz için bizlerle aşağıda ki numaralardan iletişime geçmenizi rica ederiz.  

QATAR AIRWAYS “UZUN MESAFEDE EN İYİ EKONOMİ SINIFI DENEYİMİ” ÜNVANINI KAZANDI

SKIFT tarafından dünya genelinde yapılan araştırma Qatar Airways’in sunduğu 5 yıldızlı uçuş deneyiminin üstün kalitesini kanıtlıyor. Qatar Airways, dünyanın seyahat trendleri ve bilgileri alanında tanınan bir lider olan SKIFT tarafından “Uzun Mesafede En İyi Ekonomi Sınıfı Deneyimi” ünvanını kazandı. Tüm büyük uluslararası hava yolu şirketlerinin dahil edildiği araştırma, “dünyanın en iyi kabin deneyimlerini belirlemek” üzere tasarlanan kapsamlı bir kullanıcı değerlendirmesiydi.


Bu üstün başarı, 5 yıldızlı hava yolu şirketinin geçtiğimiz iki yıl üst üste Skytrax tarafından verilen “Dünyanın En İyi Business Class’ı” da dahil olmak üzere Qatar Airways’in diğer gıpta edilen unvanlarının arasında yerini aldı.Qatar Airways Group CEO’su Ekselansları Sayın Akbar Al Baker, “Business Class hizmetlerimizin böyle prestijli unvanlarla onurlandırılmasından ve kendimizi tüm dünyadaki yolcularımıza adamış olmamızla tanınmaktan gurur duyuyoruz” dedi sözlerine şöyle devam etti:

“Vizyonumuz her zaman, havada ve yerde, her uçuştaki her koltukta, hem iş hem de tatil amaçlı seyahat eden yolcularımıza dünyanın en iyi seyahat deneyimini sunmak oldu. Bu şekilde tanınmak bizi onurlandırdı ve konuksever, 5 yıldızlı hizmetimize yeni standartlar getirmeye teşvik etti. ”

SKIFT’in övgüsü, Qatar Airways’in yeni Airbus A350’sini üreticinin Fransa Toulouse’daki merkezinden ilk kez uçurmasından sadece birkaç hafta sonra geldi. Qatar Airways, dünyada bu son model uçağı sunan ilk hava yolu şirketi oldu. Uçak, ilk yolculu uçuşunu 15 Ocak 2015’te Doha, Katar ile Frankfurt, Almanya arasında başarıyla tamamladı.

Son karar, web sitesi, ekonomi kabininin konforu, uçuşta sunulan yemekler, ilave avantajlar (Wi-Fi, koltuklarda bulunan elektrik prizleri vs.) ve genel tasarımın estetiği de dahil olmak üzere hava yolu kullanıcı deneyiminin tüm yönleri değerlendirilerek verildi. Önceki yolcu değerlendirme sistemlerinin kalitesi kabul edilmişken, SKIFT’in çığır açan araştırması ön yargıları en aza indirgemek ve verilerin yönlendirdiği bir değerlendirme ortaya koymak üzere yola çıktı.

“En iyiyi” objektif bir çerçevede ortaya koyan bir sistem seçtiklerini yazan SKIFT’den Marisa Garcia: “Aynı zamanda bir noktadan diğer noktaya genel olarak yolcu deneyimini de göz önünde bulundurmak ve her zaman öznel de olsa tarafsızlığı savunulabilecek değerlendirmeler yapmak istedik.”

Sadece 18 yıllık faaliyet süresinde hızlı bir büyüme gösteren Qatar Airways bugün 146 uçaktan oluşan modern filosu ile Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Asya Pasifik, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’da bulunan başlıca 146 iş ve tatil noktasına uçuyor.  

*Miami uçuşları Kasım 2015 tarihinden itibaren her gün yapılacak; Qatar Airways şu anda Miami Uluslararası Havalimanı’na haftada beş uçuş gerçekleştiriyor.

MSC Cruises, EMITT Fuarı’nda Yeni Programlarını Tanıttı

22 - 25 Ocak tarihleri arasında İstanbul Büyükçekmece Tüyap fuar alanında gerçekleşen 19. EMITT - Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'na   MSC Cruises Türkiye ofisi de katıldı. Fuarda, 2015 yılı yaz sezonu yeni Türkiye çıkışlı ve yurtdısı hareketli paket programlar, sektör ilgilileri ve cruise sever yolcular için tanıtıldı. Fuar da en büyük ilgiyi, 2005 yılından bu yana MSC Cruises Turkiye tarafından gerçekleştirilen İzmir ve İstanbul çıkışlı Ege-Adriyatik turu ve bu sene ilk defa gerçekleştirilecek olan İstanbul çıkışlı MSC Opera gemisinin gerceklestirecegi Karadeniz ve Ege-Adriyatik turu çekti.


Rönesans Programı ile yenilenip, büyütülecek olan MSC Opera gemisinin 06 Temmuz – 14 Eylül 2015 tarihleri arasında 14 gece olarak gerçekleştireceği bu programda, gemi İstanbul'dan hareketle, sırasıyla Mikanos, Santorini, Kefalonya/Argostoli, Dubrovnik, Venedik, Bari, Pire/Atina, Köstence, Soçi ve İstanbul rotasını izleyecek.


MSC Cruises'un 2005 yılından bu yana gerçekleştirdiği Türkiye çıkışlı Ege Adriyatik programını ise, 2015 yılında MSC Magnifica gemisi yapıyor. Gemi, 12 Nisan – 23 Kasım 2015 tarihleri arasında haftalık olarak her Çarşamba İzmir'den ve her Perşembe İstanbul'dan hareketle Türk yolcularını alarak Dubrovnik, Venedik, Brindisi, Katakolon, İzmir ve İstanbul rotasını izleyecek.


Türkçe Hizmetler
MSC Cruises, Türk yolcularının rahatlığı ve keyifli bir seyahat geçirmeleri amacıyla, diğer gemilerde olmayan birçok Türkçe hizmeti gemilerinde uyguluyor. Özellikle ilk defa gemi yolculuğuna çıkacak olan Türk yolcular için bu hizmetler büyük kolaylıklar sağlıyor. MSC Magnifica ve MSC Opera'da bulunan Türkce hizmetlerden bazıları;Türkçe rehber eşliğinde şehir turları, gemide çeşitli alanlarda hizmet veren Türk personel, Türkçe menü, günlük Türkçe bülten , Türk TV kanalı, Türk kahvaltı tabağı, Türkçe müzik, Türk kahvesi, rakı, ve okey / tavla gibi oyunlar.

Radisson Blu Bosphorus Hotel’den Boğaz'ın ışıltısıyla renklenen romantik bir 14 Şubat akşamı

Radisson Blu Bosphorus Hotel, 14 Şubat'ı Boğaz’ın kalbinde geçirmek isteyen çiftlere StarBoard Restaurant’ta canlı DJ performansı ve leziz menüsüyle romantik bir Sevgililer Günü vadediyor.


İstanbul’un Boğaz’a en hakim semti Ortaköy’de bulunan Radisson Blu Bosphorus Hotel, 14 Şubat'ı Boğaz’ın kalbinde geçirmek isteyen misafirlerine StarBoard Restaurant’ta canlı DJ performansı ve leziz menüsüyle romantik bir Sevgililer Günü vadediyor. StarBoard Restaurant’ın 14 Şubat Sevgililer Günü mönüsü adeta aşk kokuyor. Tercihe göre somon yada ahtapot; çıtır zeytinli yufkalar, Japon havyarı ve balsamikolu bahçe yeşillikleri ile sunuluyor. Ördekli ve soya filizi ile doldurulmuş, portakal coulis ve ballı krem sosla sunulan Kalp Mantı, tam da Sevgililer Günü konseptine uygun. İtalyan usulü patates püresi, ızgara sebze kulesi ve porçini mantar sosu ile sunulan Ispanak ile doldurulmuş fırında pişirilmiş bonfile ile lezzetin dozu artıyor. Aşk Meyvesi Sorbesi ve ılık karamel sosu ile sunulan Kalp Kalıpta Pişmiş Ayva tatlısı ise akşam yemeğinin leziz finali oluyor. Bir kadeh köpüklü şampanyanın ve eşsiz Boğaz manzarasının dahil olduğu Radisson Blu Bosporus'taki bu romantik 14 Şubat Sevgililer Günü akşam yemeği, kişi başı 199 TL (+KDV).

14 Şubat bu yıl Cumartesi gününe denk geliyor. Radisson Blu Boshorus, Boğaz'ı eşsiz bir noktadan gören teraslı suitleri ve Boğaz manzaralı odalarıyla sevgililere eşsiz bir Sevgililer Günü gecesi ve ertesinde benzersiz bir Pazar günü sunuyor.

Mutlu Çalışan Demek, Mutlu Müşteri Demektir

İşi, Hobiye Dönüştürün
AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, işini hobiye dönüştürenlerin, işine dair ilk günkü heyecanı ve motivasyonu yaşayanların, başarılı olabileceğini söyledi.


İşi hobisi olan bir takımla; doğru hizmet, doğru iş, mükemmel performans gerçekleşeceğini anlatan Ayşen Laçinel, şunları söyledi: “Takım oyuncularının işlerini severek yapmaları, ilgi duydukları, bildikleri işlerde görevlendirilmeleri ve eğitimlerle de desteklenerek verimli çalışma ortamı oluşturulması önemlidir. Eğitimler; hem bilgilendirme, hem bilgi güncelleme, hem de motive eden sosyal ortamdır. Eğitim sonrasında, farkındalık ve liderlik yönetimiyle, eğitimlerin davranışlara yansımaları da takip edileceğinden, başarılı bir takım yaratılmış olunacaktır. Mutlu çalışan demek, mutlu müşteri demektir. Mutlu müşteri de, işletmenin daha çok ciro yapması anlamına gelir” dedi.


İşle ilgili donanım sağlayacak sertifika programları hayata geçmelidir
İşle ilgili donanım sağlayacak sertifika programları ve eğitim projelerinin, uzmanlaşmak isteyen ve iş arayanlara ciddi fırsatlar sunacağını kaydeden Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir işletmenin en değerli kaynaklarından birisi, insan kaynağıdır. Hem işletme içinde, hem de kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak sektöre; kalifiye insan kaynağı yetiştirmek, kurumlara ciddi değer katmaktadır. Nitekim, Ağaoğlu Şirketler Grubu ve Nişantaşı Üniversitesi işbirliği ile hazırladığımız ‘Gayrimenkul Satış Uzmanlığı’ sertifika programı, kurumsal sosyal sorumluluk projesine başarılı bir örnek olmuştur. Proje kapsamında, 8 hafta boyunca, ‘Dünya’da ve Türkiye’de gayrimenkul sektörü ne durumda?’, ‘Etkin iletişim ve algı yönetimi’, ‘Müşteri ilişkileri yönetimi’, ‘Konuşma sanatı ve beden dili’, ‘Yüzler ve isimler’, ‘Takım çalışması ve motivasyon’, ‘Sağlıklı yaşam, kişisel trendler’, ‘Pazarlama ve satış teknikleri’, ‘Birebir satış’, ‘Gayrimenkul sektörü mevzuatı’, ‘Gayrimenkul değerlendirme’, ‘Bütçe planlama ve fiyatlandırma’ gibi konularda eğitim alan gençlerin sertifikaları, 24 Ocak 2015 tarihinde yapılan törenle verildi. Bunun gibi başarılı örneklerin, inşaat sektörünün yanı sıra, diğer sektörlerde de yaygınlaşması önemlidir” diye konuştu.

27 Ocak 2015 Salı

Klarnet Ustası Serkan Çağrı’dan Kesimoğlu’na Ziyaret

Dünyaca ünlü müzisyenlerimizden, klarnet virtüözü ve akademisyen Serkan Çağrı, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet S. Kesimoğlu’nu ziyaret etti.TRT Müzik ekranlarında her pazartesi saat 19:00’da yayınlanan ve beğeni ile izlenen ‘’Müzik Yolcusu’’ programı kapsamında  Kırklareli’ne gelen Serkan Çağrı, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet S. Kesimoğlu’nu makamında ziyaret etti.


Serkan Çağrı’nın da Trakyalı olduğunu ve çalışmalarını takip ettiğini belirten Belediye Başkanı Mehmet S. Kesimoğlu, Serkan Çağrı’yı düzenleyecekleri kültür etkinliklerinde görmekten büyük mutluluk duyacaklarını söyledi.


Serkan Çağrı’da, Belediye Başkanı Mehmet S. Kesimoğlu’nun gösterdiği ilgiden çok mutlu olduğunu belirterek ‘’ Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet S. Kesimoğlu bizlere çok sıcak ilgi gösterdi. Kırklareli Belediyesi ile çeşitli projeleri hayata geçirmeye biz hazırız’’ diye konuştu.

DÜNYA’CA ÜNLÜ DANSÇILAR, GLORIA SPORTS ARENA’DA

Dünyanın en prestijli dans yarışmalarından biri olarak kabul edilen World Dance Sport Federation’a bağlı Dünya Dans Şampiyonası “Gloria World Open”, Gloria Sports Arena’nın ev sahipliğinde; 21-22 Mart 2015 tarihlerinde ilk kez Türkiye’de gerçekleşiyor.


Dünya çapında büyük bir ilgiyle izlenen, World Dance Sport Federation’a bağlı olarak organize edilen ve dünyanın en prestijli dans yarışması olarak kabul edilen Gloria World Open, Dünya Dans Federasyonu Başkanı Carlos Freitag’nın da katılımıyla 21-22 Mart 2015 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşiyor.World Dance Sport Federation’ın takvimine girilerek Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan dünya çapındaki bu organizasyon, Gloria World Open (GWO) adı altında; Gloria Sporsts Arena’nın ev sahipliğinde yapılıyor. Dünya çapında geçekleşen yarışmalar her yıl ayrıca Almanya, Japonya, Çin ve Hong Kong’ta da düzenleniyor.


Dansın spor olarak kabul edildiği 8 kategoride büyükler ve küçükler için gerçekleşecek yarışmada, yarışmacılar Dünya sıralamalarını yükseltmek amacıyla mücadele ederken, izleyicilere de görsel bir şölen yaşatıyor. 15 ülkeden toplam 18 hakemin bulunduğu yarışmanın başhakemliğini İspanya’dan Marco Sietas yapıyor.Türkiye’nin ilk ve çok kapsamlı spor kompleksi olan Gloria Sports Arena’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek önemli spor etkinliklerinden biri olan ve sonraki yıllarda da devam edecek Gloria World Open, dünyanın en saygın ve prestijli yarışmalarından biri olarak gösteriliyor.

GLORIA WORLD OPEN PROGRAM
21 Mart 2015
WDSF World Open ST
WDSF Open Youth ST
Juvenile LA (Basic) (CCC, S, J)
Open Junior 1 LA
WDSF Open Junior 2 LA
WDSF Open Senior 1 ST
WDSF Open Senior 3 ST
 
22 Mart, 2015
WDSF World Open LA
WDSF Open Youth LA
Juvenile ST (Basic) (SW, T, QS)
Open Junior 1 ST
WDSF Open Junior 2 ST
WDSF Open Senior 1 LA
WDSF Open Senior 2 ST

Gloria Sports Arena’da Yapılacak Sporlar Hakkında:
Türkiye’de spor turizminde yeni bir dönem başlatan, Antalya Belek’te 105 bin metrekarelik doğa harikası bir alan üzerine kurulan Gloria Sports Arena; açık, kapalı ve su sporları alanları, rehabilitasyon merkezi, 100 odalı oteli ve 50’den fazla branşta spor yapma imkanıyla profesyonel sporcu ve takımlar için yepyeni ve benzersiz bir deneyim sunuyor.

KAPALI ALAN SPORLARI
Okçuluk, Badminton, Basketbol, Boks, Eskrim, Hentbol, Judo, Masa Tenisi, Tekvando, Voleybol, Halter ve Güreş.

DİĞER KAPALI ALAN SPORLARI
Aerobik, Aikido, Bilek Güreşi, Bushido, Dans, Dart, Salon Futbolu, Salon Hokeyi, Karate, Kendo, Kickboks, Kung Fu, Muay-thai, Pilates, Spinning, Thaichi, Yoga ve Zumba.

AÇIK ALAN SPORLARI
Okçuluk, Dekatlon, Futbol, Golf, Maraton, Dağ Bisikleti, Bisiklet, Tırmanma Duvarı, Atletizm ve Triatlon

DİĞER AÇIK ALAN SPORLARI
Çim Hokeyi, Plaj Voleybolu ve Tenis.

OLİMPİK SU SPORLARI
Dalış, Yüzme, Senkronize Dalış, Senkronize Yüzme ve Su Polosu.

DİĞER OLİMPİK SU SPORLARI
Sualtı Hokeyi ve Sualtı Ragbisi.

Vault Karaköy, The House Hotel Uluslararası Başarılarını Sürdürüyor!

The House Hotel Collection’un ödüllü üç oteli The House Hotel Galatasaray, The House Hotel Nişantaşı ve The House Hotel Bosphorus’un ardından geçtiğimiz yıl kapılarını açan  Vault Karaköy, The House Hotel, uluslararası alanda ses getirmeyi sürdürüyor.


Travel + Leisure dergisinin “2015 yılında seyahat edilecek en iyi yerler” listesinde kendine yer bulan Vault Karaköy, The House Hotel’den yayında övgüyle bahsedildi. Otelin eski banka kimliğini korumasına vurgu yapan Travel+Leisure, binanın kafesli asansörüne, banka kasasını andıran barına ve tarihi cephesine dikkat çekti.


Dünyanın en prestijli seyahat yayınlarından Condé Nast Traveller ise Vault Karaköy, The House Hotel’e “2015’te nerede kalmalıyız?” listesinde yer verdi.
Vault Karaköy, The House Hotel, açılışının üzerinden bir yıl geçmemesine rağmen uluslararası alanda ses getirmeyi sürdürüyor.


Benelüx Umut Veriyor

TUROB tarafından hazırlanan Utrecht  2015 Turizm Fuarı Sonuç Raporu’nda  Rusya'da yaşanan gerileme ve pazar kaygıları neticesinde özellikle sejur yapan turizmcilerin Benelüks ülkelerine yöneldiği belirtildi.Geçen yıl yaşanan yüzde 1’lik düşüşe rağmen Hollanda pazarı umut veriyor. Türkiye 2014 yılında 1 milyon 303 bin Hollandalı turisti ağırlarken, Hollanda’nın Utrecth kentinde 44. Kez düzenlenen Vakantiebeurs Uluslar arası Turizm Fuarı, bu pazarın artı ve eksilerini ortaya koydu. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin de (TUROB) katıldığı fuar 13-18 Ocak tarihlerinde gerçekleştirildi.


TUROB tarafından hazırlanan Utrecht  2015 Turizm Fuarı Sonuç Raporu’nda  söz konusu fuarın Benelux bölgesindeki en büyük fuar ticari günü olarak kabul edildiği belirtildi. Türkiye’nin Hollanda’nın en popüler deniz turizmi ülkelerinin başında geldiği ifade edilen rapordu “Ancak, Türkiye tatilleri özellikle güneş-deniz-kum olarak tanımlanan turizm türüne yönelik olsa da son yıllarda, ülkemize yönelik kısa turlar, kültür turları, wellness tatil talebinde bir artış olduğu gözleniyor” denildi. Raporda önemli bir tespite de yer verildi:  “Nüfusunun üzerinde turist sirkülâsyonu olan bir ülke olarak, yılda ortalama 2-3 kez tatile çıkan Hollanda, potansiyel bir pazar olarak varlığını koruyor.  Rusya'da yaşanan gerileme ve pazar kaygıları neticesinde özellikle sejur yapan turizmcilerin Benelüks ülkelerine yönelik tanıtım çalışmalarını arttırdığı gözlemleniyor.”


7’İNCİ BÜYÜK PAZARIMIZ
Hollanda pazarının 2015 yılında da 2014 yılı rakamlarını yakalamasının beklendiği kaydedilen fuarda “Bireysel tatil planlaması ve bireysel turlara ağırlık veren Hollandalı turistler özellikle şehir/kültür seyahatlerinde bu yöndeki kolaylıklardan, online rezervasyon imkanları, şehir turları ve konaklamaları süresince faydalanabilecekleri akıllı şehir kartları hakkında bilgi talep etmektedir” değerlendirmesi yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 2014 yılında, ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde  5.52 artış göstererek 36 milyon 837 bin kişi oldu. 2013 yılında yıl ülkemizi ziyaret eden Hollandalı sayısı 1 milyon 312 iken, bu yıl yaklaşık yüzde 1'lik düşüşle bu sayı 1 milyon 303 bin kişi oldu. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçiler arasında Hollanda’nın pazar payı yüzde 3.6 oldu. Hollanda, 2014 yılında Almanya, Rusya, İngiltere, Gürcistan, Bulgaristan ve İran'ın ardından ülkemize en çok ziyaretçi gönderen 7. ülke oldu. 2014 yıl sonu verilerine göre İstanbul’a gelen Hollandalı turist sayısı da 298 bin .kişiye ulaştı ve bir önceki yıla göre yüzde 5’lik bir artış gerçekleşti.


26 Ocak 2015 Pazartesi

Turob Üyeleri Cvk Park Bosphorus Hotel’de Buluştu

Turob'un Geleneksel Öğle Yemeği, Cvk Hotels & Resorts Park Bosphorus İstanbul'da Gerçekleşti.
Söylenecek Çok Şey Var , Aman Başkan Diyorlar, Biz De Frene Basıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kısa bir süre önce yapılan açıklamaya göre; 2014 yılında ülkemizi ziyaret eden yabancı turist sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 5.5 artışla 36.8 milyona, İstanbul’u ziyaret eden yabancı turist sayısı ise yüzde 13 artışla 11.8 milyon’a çıktı. Dünyada ve bölgemizde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler, özellikle bölgemizde başta Suriye olmak üzere cereyan eden siyasi hadiseler dikkate alındığında Türkiye olarak turist sayısında yakaladığımız artış ülkemizin istikrarının yanında güvenlik algısının da üst düzeyde olduğunun bir göstergesidir.


Ancak, turist sayısında yakaladığımız bu artışın konaklama işletmeleri açısından maalesef yaşanamadığını öncelikle belirtmek isterim. Otellerdeki doluluk oranları ve satış fiyatlarının tespit edilmesi konusunda işbirliği yaptığımız uluslararası STR Global analiz şirketinin yılsonu raporu da geçtiğimiz hafta açıklandı. Rapora göre, sektörümüz açısından zor bir dönem olarak adlandırdığımız 2013 yılını, 2014 yılsonuna kadar toparlayamadığımızı, otel doluluk ve satış fiyatlarında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan verilerin aksine düşüş olduğu tespit edilmektedir.


Bu durgunluk ve gerilemenin temelinde; plansızca artan otel yatırımları, kayıt dışı veya ruhsatsız olarak faaliyet gösteren kısa süreli kiralık konut, residance gibi konaklama hizmeti sunan mekanlar ve büyük ölçüde de İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanlarında transit yolcu sayısındaki artıştan kaynaklandığını öngörüyoruz. 2014 yılında Atatürk Havalimanını kullanan 23.4 milyon uluslararası yolcunun 11.3 milyonu, Sabiha Gökçen Havalimanını kullanan 4.2 milyon uluslararası yolcunun ise 2.1 milyonu, başka bir anlatımla İstanbul Havalimanların kullanan uluslararası yolcuların yüzde 52’si şehrimize hiç uğramadan transit olarak başka destinasyonlara gitmiştir.


2015 yılına sektörümüzü olumsuz etkilemesi muhtemel birtakım hadiselerle girmiş bulunuyoruz. Bu yılın da küresel düzeyde pek kolay geçmeyeceğini bekleyebiliriz. Fransa’da yaşanan terör saldırıları, ülkemizin en önemli ikinci pazarı olan Rusya Federasyonu para birimi Ruble’nin yüzde 100’e yakın devolasyona tabii kalması, Dünya ekonomisinde ABD Merkez Bankası’nın (FED) ekonomideki iyileşmeye paralel olarak politika faiz artırma beklentisi, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomik toparlanmayı desteklemek amacıyla parasal genişlemeye devam etme kararı, başta ülkemizin de bulunduğu bölge olmak üzere jeopolitik gelişmeler başlıca gündem maddeleri olmaya devam edecek gibi görünüyor.


Sektörümüz açısından en önemli para birimi konumundaki EURO’da son günlerde hızlanan düşüş sektörümüzü endişelendiriyor. Yıllar önce Avrupalı misafirlerimiz için fiyatlarımızı onlara göre Euro ya çevirmiş idik. Şimdi, her şeyin fiyatı yükselirken, EURO’daki bu gerileme dikkate alındığında gelirlerimiz de epeyce düşecek gibi görünüyor. Alabileceğimiz tedbir ve önlemleri kısa süre içerisinde sizlerle yapacağımız bir kapalı toplantıda görüşeceğiz. Euro’nun, Dolarla eşitlenmesi (1€=1$) olasılığı bizleri oldukça ürkütüyor. Bu durumda önceden yapılan planlamalar gereği bazı işletmelerin vergi, harç, maaş gibi ödemelerde oldukça zorlanabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle revize planlamalarınızda bu konuyu göz ardı etmeyiniz.Dünya ekonomisindeki gelişmeler her zaman olduğu gibi fırsat ve tehditleri beraberinde getirecektir. Tehditlere önceden alınacak tedbirlerde göğüs germek mümkün. Özellikle hükümetin olumsuz noktalarda alacağı tedbirler bizim de pozisyon almamıza yardımcı olacaktır. Netice olarak, turist sayısındaki istikrarı korumamız için Kamu tarafından sektörümüzün ülke ekonomisindeki önemi, istihdama katkısı ve yarattığı iş hacmi de göz önünde tutularak gerekli adımların atılmasını bekliyoruz.Sektör olarak tanıtım faaliyetlerimiz devam ediyor. Önceki hafta Hollanda/Utrecht Turizm Fuarı'na katılarak, 2015 yılının ilk uluslararası etkinliğini gözlemleme fırsatı bulduk. Burada en önemli tespitimiz, Rusya Pazarında yaşanan olumsuzluklar sebebiyle, özellikle sejur bölgesinde faaliyet gösteren meslektaşlarımızın, Hollanda ve Benelüks ülkelerinden daha fazla pay almaya yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Alışkanlıkları ve sosyal yaşamları gereği turizm açısından önemli bir kaynak pazar olan bu ülkeler, istikrar yolunda sektörümüz için oldukça değerlidir. Bu hafta İspanya’da gerçekleştirilecek FITUR ile akabinde Milano BIT, Berlin ITB ve MITT Moskova Turizm Fuarlarına etkin katılım ile bu fuarlardaki gözlemlerimizi de sizlere aktaracağız. Rusya pazarında yaşanması muhtemel olumsuzluklar karşısında alınacak önlemleri yerinde tespit etmek üzere kısa süre içerisinde

Kültür ve Turizm Bakanlığı başkanlığında TUROB’un da içerisinde yer alacağı bir heyet ile Moskova’ya giderek muadil kuruluşlarla görüşmeler yapacağız.


Öte yandan, henüz sona eren EMITT Fuarı da sektörümüz açısından önemli buluşma noktaları arasına giriyor. Bu yılki etkinliğe çok sayıda üyemiz konaklama sponsoru olarak destek verdi. Bu üyelerimize huzurlarınızda teşekkür ederiz. Sektörümüze dair riskleri dile getirmeyi ve uyarılarda bulunmayı Birliğimizin asli görevlerinden biri olarak görüyorum. Bu çerçevede, planlı ve dengeli büyümenin gerekliliğine, bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Uyarılarımızın, mevcut otellerin karlılığını korumak veya rekabetten kaçınmak gibi algılanmamasını ise özellikle istirham ediyorum. Geliştiren, ölçülü bir rekabetin sektörümüz açısından faydalı olduğunun bilincindeyim. Kalite odaklı rekabet, sektörümüzü geliştireceği gibi rakiplerimiz karşısında bizi daha güçlü hale getirecektir.

"Kazananı Olmayan Rekabet" kavramına her zaman karşı olduğumu belirtmek isterim.
Dünya'nın bilinen en eski mabedi olan Göbeklitepe’nin bulunduğu güzel şehrimiz Urfa'ya ilişkin birkaç önemli bilgi aktarmak istiyorum.  Mozaikler şehri Şanlıurfa'daki Sultantepe Höyüğü’nden çıkartılan 407 tabletin sadece bir kısmı “Anadolu Arkeoloji Müzesi” nde sergilenmektedir. Sergilenmeyen tabletlerin depolarda bekletilmek yerine, anavatanına teslim edilmesi yönünde, Urfa Medeniyet Turizm Araştırma Merkezi'nin yoğun çalışmaları devam etmektedir. Aynı zamanda Birliğimizin yeni üyesi olan Nevali Otel'in Yönetim Kurulu Başkanı ve Urfa Medeniyet Turizm Araştırma Merkezi Başkanı Çetin Aslan Bey'in Urfa destinasyonunun tanıtımına ilişkin bu yöndeki çabaları için teşekkür ediyor ve TUROB olarak ülkemizin kültürel değerlerinin korunması ve doğru bir şekilde sunulması yönündeki tüm girişimlere destek olduğumuzu belirtmek istiyorum.

SPONSORLARA TEŞEKKÜR
 Ecolab - Yurtiçi Kargo ve Boyut Yayın Grubuna; Bu güzel ve değerli ev sahipliğinden ötürü, CVK Park Bosphorus Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Çevik'e ve değerli ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.


PLAKET ALAN YENİ TUROB ÜYELERİ
İstanbul Dora Hotel ,Doubletree by Hilton Malatya,Mercia Hotels & Resorts,Nevali Hotel ,Radisson Blu Kayseri,Vicenza Hotel


Cvk Hotels & Resorts Park Bosphorus İstanbul Mutfak Ekibine Teşekkür